Kuka tropikal iklim bölgelerinde yetişen oldukça uzun, geniş ve sert yapıya sahip bir ağaç türüdür. Meyvesi ve yaprakları da kendisi kadar sert yapıya sahiptir. Kuka ağacının meyvesi hindistan cevizi görünümüne benzer. Diğer adıyla palmiye cevizi larak bilinir. İlk olarak 1816 yılında Alman bir botanikçi tarafından keşfedilerek tanımlanmıştır. Kolombiya’da yapılan arkeolojik kazılarda M.Ö. 9000 yılına ait palmiye cevizleri ortaya çıkartılmıştır.
Kuka Ağacı’nın Yetiştiği Yerler; Meksika, Güney Amerika, Orta Amerika, Hindistan, Endonezya ve Karayip bölgelerinde görülür. İklimi elverişli olmadığı için Türkiye’de yetişmez. Kuka Ağacı bulunduğu bölgeler için ekonomik geçim kaynağıdır.
Kuka Ağacı’nın Kullanım Alanları: Kuka ağacının lifleri fırça ve benzeri ürünlerin yapımında, yağı gıda sektöründe, yaprak ve kökleri ilaç sektöründe ve yöresel evlerin çatı yapımında kullanılır. Kuka’nın iç kısmı hayvanlar tarafından yenir. Kabuk kısmı oldukça sert ve dayanıklıdır. Kuka cevizi özellikle tesbih yapımında kullanılır. Bunun yanı sıra takı ve süs eşya yapımında kullanılmaktadır.
Tesbih çeşitleri arasında çok özel bir yeri olan Kuka tesbihlerin özellikleri ve tercih edilme sebepleri şöyledir;
-Mikropları öldüren antiseptik özelliğe sahiptir. (En önemli özelliğidir)
-Kullanıkça rengi koyulaşır. (Bu özellik kuka tesbihleri daha çekici kılar.)
-Kaygan ve hafif yapısı bir yapısı vardır. (Taşıması ve kullanımı rahattır.)
-Sert yapısı nedeniyle işlenmeye uygundur.
-Göze hitap eden estetik görünüme sahiptir.
Kuka tesbihlerin tarihçesi Osmanlı Dönemine kadar uzanmaktadır. Osmanlı döneminde kuka tesbihler çok gözdeydi. Kuka tesbihler lokman hekimlerin vazgeçilmeziydi. Hatta bir rivayete göre, Osmanlı Dönemi’nde elinde kuka tesbih taşımayan hekimler daha az tercih edilirdi.
-Mikrop ve bahterileri öldürebilen doğal antibiyotik kaynağıdır.
-Zihin yorgunluğunu alarak sakinlik ve huzur verir.
-Terlemeyi azaltır.